Oğul Acı’nın Baba Ziyareti

Geçtiğimiz mart ayında Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan kazanın ardından ABD’ye kaçan 17 yaşındaki T.C. ve annesi Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesine karar verilmesinin ile ilgili acılı baba Özer Aci, oğlunun mezarını ziyaret etti. Gözyaşlarına hakim olamayan Aci, “Oğluma vermiş olduğum sözü tuttuğumu, pes etmeyeceğimi söyledim. ‘Rahat uyu oğlum’, ceza aldıklarında da Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim. En erken 1 ay, en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini, yazışmaların yapıldığını öğrendim. Türk adaletine güveniyorum, iyi bir karar vereceğine de inanıyorum. ‘Annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, hem kendi evladını diri diri gömdün hem benim evladımı yardım etmeyerek ölüme terk ettin, kendisine soracağım” dedi.

İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’te yaşanan feci kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölümüne ve 5 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Op. Dr. Bülent Cihantimur ve Eylem Tok’un oğlu 17 yaşındaki T.C. annesi tarafından önce Mısır’a oradan da ABD’ye kaçırılmıştı. Türkiye’nin iade talebi üzerine geçtiğimiz haziran ayında Boston’da ABD polisi tarafından yakalanan anne, oğul için Türkiye’ye iade kararı verilmesinin ardından acılı baba Özer Aci, oğlunun mezarını ziyaret etti. Kazanın yıl dönümüne günler kala sürece ilişkin konuşan Aci, o anlarda gözyaşlarına hakim olamadı.

“Rahat uyu oğlum’, Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim”

Oğlunun mezarını ziyaret eden Özer Aci, “Dün haberi aldıktan sonra mezara koşa koşa gelmek istedim fakat gece vaktiydi, onun için sabaha kaldı. Geldim, oğluma vermiş olduğum sözü tuttuğumu, pes etmediğimi, etmeyeceğimi söyledim. Ruhu şaad olsun, ‘Rahat uyu oğlum’. Onunla hep gurur duydum, eminim o da benimle gurur duyuyordur. Allah rahmet etsin, dualarımı okudum, mekanı cennet olsun, ceza aldıklarında da Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim. Burası evimin yolu üzeri, her gün her dakika aklımızdan çıkmıyor ki ilk günkü gibi acımız taze, yüreğimiz yanıyor ama iyi ki böyle devlet büyüklerimiz var. Haberler bir nebze yüreğimize su serpiyor, bu da canlanmamıza, tekrar yorgunluğumuzun atılmasına sebep oluyor” şeklinde konuştu.

“En erken 1 ay, en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini öğrendim”

Kazanın üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesi ile ilgili konuşan baba Aci, “Mücadeleye devam, şu an oğlumun hayattan koparılışının 1 yıla dolmasına 18 gün var, oğlum ölmesine rağmen sesini öyle veya böyle yaşayarak dünyaya duyurdu. Ömrüm vefa ettiği müddetçe mücadele edeceğim, onlar Fizana da gitse gideceğim, ben tek, yalnız değildim. Şu ana kadar karşı taraftan, katil çocuğun arkadaşlarından veya ailelerinden arayan olmadı. Kısaca söylemek gerekirse son gülen ben olacağım. Adalet Bakanlığı ile görüştüğümüzde 1-2 ayı bulacağını, en erken 1 ay en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini, yazışmaların yapıldığını, bu zaman zarfında da orada hapiste olduklarını, kalacaklarını bizzat kendim öğrendim. Negatif düşüncelere sahip olmadım, olmayı da istemedim, davama inandım. Bugün ise geldiğimiz noktada tabi ki sevinçliyim. Baba ısrarla gelmemeleri için çaba gösterdi, avukatlar tuttu, ben de gelmesi için çaba gösterdim. Türk adaletine inanıyorum, güveniyorum, iyi bir karar vereceğine de inanıyorum”

“Annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, kendisine soracağım’

Eşi Pervin Aci’nin ‘Türkiye’ye gelmesinler’ ifadeleri üzerine konuşan Aci, “Ben de aynı düşünceler içerisindeydim çünkü yargılama konusunda ABD’de bir duruşmada hakim annesine ‘Sizin de çocuğunuzun da burada olsanız yargılamanız 20 yılla başlar ama Türkiye Cumhuriyeti’nde bu işlemiş olduğunuz suçun cezasının ne olduğunu bilmiyorum’ diye yüzüne karşı söyledi. Eşim, bu bakımdan ‘Orada kalsınlar’ söyleminde bulundu. Baştan beri gelsinler, adalete teslim olsunlar dedikten sonra ben bir söz söyledim, arkasında durdum. Dilim her ne kadar gelsinler, adalete teslim olsunlar dese de içimden en ağır cezayı nerede alacaksalar orada cezalarını çeksinler diye düşündüm. ‘Ben anneyim, annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, kendisine soracağım; sen nasıl bir annesin ki evladına böyle kötülük yaptın, hem kendi evladını diri diri gömdün hem benim evladımı yardım etmeyerek ölüme terk ettin, bunu kendisine söyleyeceğim’ dedi. – İSTANBUL

Related Posts

CHP’li Ağbaba: Öcalan’la barışarak Özgür Özel’e savaş açarak barış olmaz

CHP’li Ağbaba: Öcalan’la barışarak Özgür Özel’e savaş açarak barış olmaz

Tunç Soyer’in tutukluluğuna itiraz edildi

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in avukatları Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamında verilen tutuklama kararına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, “Bu soruşturma dolandırıcılıkla değil, halkın ucuz ve güvenli konutlarda yaşamasını amaçlayan bir yerel yönetim çabasıyla ilgilidir” denildi.

Turist baba ve kızı açık denize sürüklendi: Kabusu yaşadılar

Ege Denizi’nde akıntıya kapılıp açığa sürüklenen turist baba ve kızı kabus yaşadı.

Saray ile Bakan kavgasına eski vekil de karıştı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Kültür Yolu Festivali nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u eleştirdi. Saral’ın paylaşımına, AKP 27. Dönem Milletvekili Selim Gültekin tepki gösterirken, ilerleyen saatlerde Saral’a destek niteliğinde bir açıklama da Metin Külünk’ten geldi.

Özel, CHP’li belediyelere yapılan operasyonlara karşı partisinin başkanlarıyla toplandı: ‘Bayrağı bırakmak yok’

CHP’li belediye başkanları ile bir araya gelen Özgür Özel’in önceki toplantılardaki gibi “Sokaktan çekilmeyeceğiz” diyerek mitinglerle süren eylem planına ilişkin konuştuğu kaydedildi.

İmamoğlu’nun afişlerinin toplatılmasına Bakan Yerlikaya’dan tek cümlelik yanıt

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İmamoğlu’nun afişlerinin toplatılmasına ilişkin soru önergesine yanıt verdi. Yerlikaya görev ve sorumluluk alanlarında yer almadığını belirtti.