Güney Çin Denizi’nde tansiyon yeniden yükseliyor. Deutsche Welle’nin haberine göre Filipin ordusunun yayınladığı son videolarda Çin Sahil Güvenlik personelinin Filipin donanmasına ait teknelere çarparak bindikleri ve silahlarına el koydukları görülüyor. Bu, iki ülke arasında sık sık yaşanan ve gözlemcilerin sonunda ABD’nin de dahil olduğu daha büyük bir çatışmayı tetikleyebileceğinden endişe ettikleri bir dizi çatışmanın sonuncusu. German Marshall Fund of the United States’ten Bonnie Glaser “Son yaşananlar gerilimi çatışmaya dönüşecek bir kaza riskinin hiç olmadığı kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.
Küresel Politika Enstitüsü’nden Bob Savic, Asia Times adlı haber kuruluşuna yaptığı açıklamada, Filipinler ile karşılıklı savunma anlaşması bulunan Çin ve ABD’nin bölgede “uyurgezer bir şekilde 3. Dünya Savaşı’na doğru gitme” riski bulunduğunun altını çizdi.
Çin geçtiğimiz günlerde kendisine ait olduğunu iddia ettiği ihtilaflı sularda yabancı uyrukluları tutuklayacağını açıkladı. Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. ise karşılaşmalarda herhangi bir vatandaşının ölümünü “savaş ilanı” olarak değerlendireceğini söyledi. Her iki tarafın diplomatları gerilimin tırmanmasını önlemeye çalışsa da işlerin nasıl kontrolden çıkabileceğini görmek çok da zor değil. Uzmanlar Filipinler ile Çin arasındaki gerginlik hakkında “Barışçıl bir sonuca kesin gözüyle bakılmamalıdır” ikazlarını yeniliyorlar.
Foreign Policy’de Derek Grossman “Güney Çin Denizi’nde silahlı çatışma ihtimali yüksek ve giderek de artıyor” diyor. Çin’in artan agresif turumu hakkında “Filipinler’i giderek sıkılaşan bir kıskacın içine sokuyor ve bu da Filipinler’in denizdeki egemenliğini ve toprak bütünlüğünü giderek daha fazla tehlikeye atıyor” yorumunda bulunan Grossman, “Dünya Ortadoğu ve Ukrayna’ya odaklandı ama asıl odak Güney Çin Denizi olmalı” diyor. Beri yandan uzaman ne Filipinler’in ne de ABD’in Çin’in agresif tutumuna nasıl karşılık vereceğini öngöremiyor.
Uzmanların Çin’e karşı ABD ve Filipinlerin göstereceği tepkiler hakkında bir dizi öngörüleri bulunuyor. Olasılıklardan biri, Filipin gemilerine yönelik “gri bölge” saldırılarını doğrudan ABD müdahalesine yol açacak “silahlı saldırılar” olarak değerlendirilmesi. Uzmanlar böyle bir tepkinin asıl amacının savaş başlatmak değil “caydırıcılığı yeniden tesis etmek ve önümüzdeki yıllarda savaş riskini azaltmak” olması gerektiğine yönelik ikazda bulunuyorlar.
Nikkei Asia’da kaleme aldığı son makalesinde Richard Heydarian “ABD ve Filipinler’in yüzyıllık ittifaklarını güncel tehditlere karşı daha da uyarlamaları gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Uzman isim ayrıca ABD’li liderlerin “çatışmalara doğrudan müdahil olmadan” ama diğer yandan da bağlılıklarını vurgulamak için “ABD insansız hava araçlarının ya da donanma fırkateynlerinin Filipin ikmal konvoylarının güvenliğini sağlama stratejisini” düşünebileceklerini iddia etti.
ABD ayrıca Filipinler’in kabiliyetlerini arttırmak için hizmet dışı bırakılan bazı gemilerini de bu ülkeye verebilir. Heydarian görüşlerini “ABD, Manila hükümetini desteklemek için kullandığı yüce söylemi, kuşatma altındaki anlaşma müttefikine somut destekle desteklemelidir” diye sonlandırdı.
SIRADA NE VAR?
Associated Press’in haberine göre Filipin yönetimi son olaydan sonra yaptığı açıklamada “Biz savaştan yana değiliz” dedi. Ancak ülkelerini tehdit edecek “herhangi bir yabancı güç” karşısında geri adım atmayacaklarının da altı çizildi. NBC News’e göre ABD yönetimi Çin’in “tehlikeli eylemlerinin bölgesel barış ve istikrarı tehdit ettiğini” ileri sürerek Filipinler’e desteğini yineledi.
BBC’nin konu hakkındaki son heberinde ise “Washington ve Pekin, Güney Çin Denizi’nde bir çatışmayı önlemek için daha düzenli görüşmelere başladı” deniliyor.
Uluslararası gözlemciler yaşananlardan sonra şu iki konuda hemfikir görünüyor:
1. Artan gerilim her an kontrolden çıkabilir.
2. Her ne kadar söylem ve eylemler giderek sertleşse de hiç kimse savaşı istemiyor.
ABD’nin Çin Büyükelçisi Nicholas Burns de bu iki görüşü destekler mahiyette bir açıklama yaparak “Ordularımız Güney Çin Denizi’nde ve Tayvan Boğazı’nda birbirlerine çok yakın mesafede faaliyet gösteriyor. Ortam son derece gergin ama bir şekilde savaş riski düşürülecek. Buna inanıyorum” dedi.
Çin Ordusu’nun Tayland ve Filipinlere karşı tutumunun düzelmemesi durumunda sadece ABD değil bölgedeki Japonya ve Güney Kore gibi devletlerin de olaylara müdahil olmasına kaçınılmaz gözüyle bakan uzmanlar Asya Pasifik’te çıkacak bir savaşın Ortadoğu’nun “seyirlik çatışmalarına” benzemeyeceğinin altını çiziyorlar.