Hepinizin malumu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin meclis kürsüsünde hiç utanmadan sıkılmadan tarikat ve cemaatlerle işbirliği yapmaya devam edeceklerini açıkladı!
Sarıklıların okullarda minicik çocuklara, eğitim adı altında müfredatsız, bilimsel temeli olmayan bilgileri aşıladığı bir dönemde bunu daha da artıracaklarını dile getirdi bakan Tekin!
Sarıklı cuntası son kale Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de dergah haline getirmeye çalışırken Milli Eğitim Bakanı da boş durmuyor anlaşılan!
Nasıl dursun ki, Milli Eğitim Bakanlığı’nın protokol yaptığı Cihannüma Derneği’ nin kurucu genel başkanı olduğu ortaya çıktı Yusuf Tekin’in!
Derneğin zihniyeti aynen şu: “Müslüman zihnini inşa etmeye katkıda bulunmak için çalışmak gerektiği malumdur”
Daha minik beyinlerden başlıyorlar çocukların zihin kodlarına müdahale etmeye!
Samsun, Çorum ve Kayseri gibi illerde valilik, belediye ve üniversitelerle beraber çalıştaylar düzenliyor kısacası devletin her kademesiyle iş birliği içerisindeler.
Kendilerini tanımlarken adaletsizliğe karşı insanlığın sesi olmanın önemine inandıklarını belirtiyorlar!
İnsanlığın maddi ve manevi sorunlarına çözüm üretebilmenin dünyanın neresinde olursa olsun, maruz kalan kim olursa olsun zulme, haksızlığa karşı insanlığın vicdanı ve sesi olabilmenin önemine dikkat çekiyorlar!
Peki soralım bakan beye hangi haksızlığın, zulmün önünde durdunuz?
En başta sorumlusu olduğunuz öğretmenlerin hakkını yemiyor musunuz?
KPSS ile atama yapmanız gerekirken “aşağıdakilerden hangisi aşağıdadır” kolaylığında sorulara cevap verdiği için “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” ilan ettiğiniz hocaların yapacağı mülakatlarla elemiyor musunuz size yakın olmayan öğretmenleri?
Seçim öncesi “Mülakat kalkacak” diye vaat ederken seçim sonrası “Mülakatsız atama olmaz” diye dayatan siz değil misiniz?
Yoksa elediğiniz öğretmenler “sizinle aynı fikirde” değil mi?
Oysa kurucusu olduğunuz derneğiniz demiyor mu “Zulme kim maruz kalırsa, onun yanında olmak gerekir” diye!
Kurucusu olduğunuz derneğin değerlerini mi unuttunuz yoksa?
Yoksa zaten göstermelik değerler miydi bunlar?
Kendi zihniyetinize yakın dernek ve vakıflara MEB’in okullarını yaz tatillerinde tahsis edip, çocuklara Kur’an ve tilavet eğitimi verilmesine ön ayak olduğunuzu düşününce insan tekrar tekrar düşünüyor!
Öğrencilerine Allah’ın istemesi durumunda Hz. İbrahim’i yakmadığı gibi ateşin yakmayacağını anlatan “hocaya” yol vermenizi düşününce tekrar tekrar düşünüyoruz!
Sadece kendinize yakın tarikat ve derneklerin müridi öğretmenleri mi atayacaksınız?