TROMBOZ, Hemostaz ve Anjioloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Kaan Kavaklı, kanda aşırı pıhtılaşma kaynaklı damar tıkanıklıklarının ciddi rahatsızlıklara neden olduğunu belirtip, “Mesela kalp damarları tıkandığı zaman, kalp krizi olarak karşımıza çıkıyor. Beyin damarları tıkandığı zaman inme şeklinde karşımıza çıkıyor. Oldukça büyük bir bedeli var dedi.
Edirne’de Trakya Üniversitesi ile Tromboz, Hemostaz ve Anjioloji Derneği iş birliğinde, ‘Edirne Tromboz ve Hemostaz Sempozyumu’ gerçekleştirildi. Sultan 2’nci Bayezid Külliyesi’nde başlayan sempozyuma; Tromboz Hemostaz ve Anjiyoloji Derneği Prof. Dr. Kaan Kavaklı ile Türkiye’nin çeşitli illerinden konunun uzmanı çok akademisyen katıldı. Dernek Başkanı Kavaklı, buradaki konuşmasında, kanda aşırı pıhtılaşmanın neden olabileceği rahatsızlıklara ve korunma yöntemlerine değindi.
‘HER ZAMAN İNSAN SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN BİR DURUM’
Kanda aşırı pıhtılaşmanın kalp krizine sebebiyet verdiğine dikkat çeken Kavaklı, “Tromboz hemostaz dediğimiz olay, kanama-pıhtılaşma bozuklukları. Oldukça insan sağlığı için önemli. Bu konuda deneyimli hocalarımız Ankara’dan, İstanbul’dan, Trabzon’dan, İzmir’den, Türkiye’nin değişik yerlerinden toplanarak Edirne’de buluştular. Muzaffer Demir hocamızın ev sahipliğinde bir araya geldik. Toplantının sahibi olan dernek, Tromboz, Hemostaz ve Anjiyoloji Derneği. Toplum sağlığı açısından önemini özetlemem gerekirse kanama, pıhtılaşma, aşırı pıhtılaşma her zaman insan sağlığını tehdit eden bir durum. Mesela kalp damarları tıkandığı zaman, kalp krizi olarak karşımıza çıkıyor. Beyin damarları tıkandığı zaman inme şeklinde karşımıza çıkıyor. Oldukça büyük bir bedeli var” dedi.
‘SÜREKLİ HAREKET ÖNERİYORUZ’
Tromboz ve hemostazın önlenmesi için düzenli egzersiz ve hareketli yaşamın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Kavaklı, “Bu konuda topluma, egzersiz, obezitenin önlenmesi sürekli hareket önerebiliriz. En azından bir yürüyüş. Koşma olması şart değil. Her gün en azından 10, 15 dakika yürüyüşün faydalı olduğunu düşünüyoruz. Onun dışında beslenmeye, aşırı kilo almamaya çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlar damar tıkanıklığı açısından önemli bir sağlık koruması prensibi olabilir. Onun dışında eğer böyle bir şey ortaya çıkmışsa da uygun ilaçların kullanılması tabii ki bu konudaki uzman hekimler aracılığı olacaktır. Bu toplantıda da bu konuları görüşüyoruz” diye konuştu.
‘BEYAZ ET İLE SEBZE VE MEYVEYE AĞIRLIK VERİLMELİ’
Prof. Dr. Kavaklı, Türkiye’de yaygın olarak sevilen kırmızı et ve hamur işi yiyeceklerin tromboz ve hemostaz kaynaklı tıkanıkları tetiklediğine dikkat çekerek, “Diyet olarak mesela kırmızı etten çok beyaz ete, tavuk eti, balık etine ağırlık verilmesi gerekir. Yeşil sebze ve meyve, mutlaka her yemekte salatanın ilave edilmesi gerekir. Karbonhidratlardan, börek, çörek, un, şeker gibi maddelerin azaltılmasına önem vermek gerekiyor. Biraz da lezzetten kaçmak gibi oluyor ama sağlığımız için bunları yapmamız lazım. Zeytinyağlı gıdaları ön planda ağırlık vermek gerekiyor. Ülke olarak kırmızı eti çok seviyoruz, ‘Et yemeden doymuyoruz’ diyoruz ama bunu azaltmamız lazım. Belki haftada biri geçirmezsek çok iyi olur” dedi.